Avukatlık Kanununda yapılması öngörülen değişikliği protesto etmek adına Ankara’da Sıhhiye Adliyesi önünde yapılan basın açıklamasına katıldık. Bir grup meslektaşımız da, TBMM’de muhalefet milletvekillerini ziyaret ederek kanun teklifine karşı tezlerini ve notlarını sundular, görüşlerini aktardılar.



Avukat Hakları Grubu’nun çağrısı üzerine, Ankara Sıhhiye Adliyesi önünde bir araya gelen avukatlar Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmekte olan Avukatlık Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifine karşı basın açıklaması yaptılar. İstanbul Barosu Genç Avukatlar Merkezi’nin çağrısıyla gelen avukatlarda açıklamaya katılım sağladılar.
Açıklamada Avukat Hakları Grubu Ankara Başkan adayı Av. Hakan Gönenç, Avukat Hakları Grubu İstanbul sözcüsü Av. Gökhan Ahi, Avukat Hakları Grubu İzmir sözcüsü Hüseyin Karakoç ve İstanbul Barosu Genç Avukatlar Merkezi Başkanı Kerem Donat sırasıyla açıklama yaptılar.
Avukat Hakları Grubu Ankara Başkan adayı Av. Hakan Gönenç konuşmasında,
Mecliste görüşülen yasa teklifinin avukatların bürolarını kapattığı, ekonomik sorunlarla boğuştuğu bir dönemde avukatların hiçbir sorununu çözmediğini, tamamen 2 numaralı baroları fonlama amacıyla meclise getirildiğini belirten Gönenç, teklifin geri çekilmesi çağrısı yaptı. Teklifin Avukatlık Kanunu ve Anayasa’ya aykırı olduğunu belirten Gönenç, teklifin amacının baroları bölmek, 2. Baroları ayakta tutmak olduğunu belirtip teklifin yasalaşması durumunda, adli yardım ödemelerinde haksız kazanca sebep olunacağını, naylon stajın yolunun açılacağını belirttikten sonra her zaman olduğu gibi stajyer avukat ve avukatların yanında olduğunu belirtti.
Avukat Hakları Grubu İstanbul sözcüsü Av. Gökhan Ahi konuşmasında, teklifin numaralı baroları fonlama amacı taşıdığı, baroların ve Türkiye Barolar Birliği’nin kanun teklifine karşı sessiz kaldığını, 4-5 Haziran 2022 tarihinde tüm baro başkanlarının ancak kendilerinin sessiz kalmayacağını vurguladı. Barolara ve Türkiye Barolar Birliği’ne seslenen Ahi “Bizler, susmadık susmayacağız. Sessizlik içerisinde teslim olanlara sesleniyorum, susmayınız. Dün susanlar bugün avukatlığın kara tarihinde yerini almıştır. Siz de aynı karanlık tarihe gömülmek istemiyorsanız, çıkın meclise gidin. Bu değişikliğin geçmemesi için savaşın.” Dedi. Konuşmasının sonunda tüm avukatları mücadeleye “Sevgili meslektaşlarım, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bizlere kahraman aramayı değil kendi hikayemizin kahramanı olmayı miras bırakmıştır. Susmayın, gelin hep birlikte kendi hikayemizin kahramanı olalım.” cümlesiyle çağırdı.
Avukat Hakları Grubu İzmir sözcüsü Av. Hüseyin Karakoç konuşmasında, avukatlık mesleğinin giderek kan kaybettiğini, siyasal iktidarın baskıcı tutumunun artarak devam ettiğini, avukatlık mesleğinin itibarının yerle yeksan edildiğini, avukatların asgari geçim şartlarını bile sağlayamadığı, bağlı çalışan adıyla yumuşatılmak istense de işçileştirildiğini, stajyer avukatların ucuz iş gücü olarak kullanıldığı, avukatların geçinemedikleri için intihar ettiğini, can güvenliği sağlanamadığı için adliyelerde darp edildiğini, icra mahallerinde katledildiğini belirterek başladığı konuşmasında, paralel baroları ihya etmek ve avukatlık stajını naylon staja çeviren yasa teklifinin karşısında olduklarını vurguladı. Konuşmasını söz sahibi olan herkesi bu yasa teklifine karşı durmaya çağıran Karakoç, teklifin geri çekilmesi için gerekli çabayı göstereceklerini ifade etti.
İstanbul Barosu Genç Avukatlar Merkezi Başkanı Av. Kerem Donat konuşmasında, söz konusu teklifin, hukuk devleti ilkesinin kurucu unsuru olan yargı erkinin, güçlü avukat profilinin zayıflatılmasından ibaret olduğunu belirterek, son 20 yılda avukat sayısının 10 katına ve ihtiyacı ihtiva etmeyen rakamlara geldiği bir ortamda avukatlık mesleğini ifa etmeye çalıştıklarını, avukatların hizmet kalitesinin ve hizmet gücünün zayıflatıldığını, bunun sonucunda hukuk devleti ilkesinin kurucu unsuru olan yargı erkinin ve dolayısıyla güçlü avukat profilinin etkisiz kılındığının altını çizdi. Donat, “Güçlü savunma olmadan bağımsız yargı, bağımsız yargı olmadan da bağımsız, demokratik bir cumhuriyet olması düşünülemez.” Diyerek konuşmasını tamamladı.