Başkan Adayımız Av. M. Gökhan Ahi canlı yayında adaylığını açıkladı.

CANLI YAYINDA ADAYLIK AÇIKLAMASI

BAŞKAN ADAYIMIZ AV. M. GÖKHAN AHİ CANLI YAYINDA ADAYLIĞINI AÇIKLADI.

Sosyal medya üzerinden eş zamanlı yapılan canlı yayınla, adliyede, yolda, ofisinde, evinde, tatilde olan binlerce avukata ulaştık. Yayın sırasında ve sonrasında, sosyal medya üzerinden yüzlerce tebrik ve destek mesajı aldık. Artık kendimizi daha güçlü hissediyoruz.

Başkan Adayımız Av. M. Gökhan Ahi, 17 Temmuz 2018’de Youtube, Facebook ve Instagram üzerinden eş zamanlı canlı yayınla adaylığını ve hedeflerini açıkladı. 

Ayrıca, Av. Bahar Varol Tüfekçioğlu, Av. Emel Özer, Av. Sıdıka Baysal, Av. Necip Şenel, Av. Erdost Balcı ve Av. Yunus Özak’ın da İstanbul Barosu Yönetim Kurulu’na aday olduklarını deklare etti. 

Başkan Adayımız Av. M. Gökhan Ahi’nin canlı yayındaki

Adaylık Açıklaması 

Herkese Merhaba,

 

Bir hukukçu olarak sözlerime, Molierac’tan, Cicero’dan alıntılanmış hukuk ve avukatlık üzerine söylenmiş süslü sözlerle başlamak isterdim. Ve hatta konuyu hukuk, demokrasi, adalet gibi Türkiye’de içi boşaltılan kavramları yeniden tanımlamakla başlamak da isterdim. Ama bunu yapmayacağım. Ben de biliyorum, süslü ve ağdalı cümlelerle iyi bir etkili giriş yapmayı, ancak, ekranları ve telefonları karşısında bizi izleyen ve ne diyeceğimizi merakla bekleyen meslektaşlarıma, gerek mesleğimiz gerekse de baro yönetimleri için somut önerilerimizi ve yol haritamızı paylaşmayı tercih ediyorum.

 

Doğrudan hemen söze girerek, 2018 Ekim ayında yapılacak olan İstanbul Barosu Olağan Seçimli Genel Kurulu’nda, tamamı genç, tecrübeli, güçlü ve donanımlı avukatlardan oluşan Avukat Hakları Grubu olarak seçimde yer alacağımızı müjdelemek istiyorum. 

Kazanan Avukatlık olacak, kazanan İstanbul Barosu olacak. 

 

Genç avukatlara özellikle vurgu yapıyorum. Çünkü, bugün İstanbul Barosu mensuplarının yarısından fazlasını genç avukatlar oluşturuyor.Genç avukatlar, nasıl bir baro istiyor?

Klasik siyasi görüşlere ve kamplaşmalara saplanmamış,

Herhangi bir siyasi partinin arka bahçesi olmamış,

Günümüzün dünyasına çağdaş bir yaklaşımla uyabilen,

Kalıplaşmış düşünceleri terkedip modern bir anlayış sergileyebilen,

Meslek sorunlarına tepeden bakmayan ve her kesimden meslektaşa empati ile yaklaşabilen,

Meslekte dijital dönüşümü zorunlu gören,

Kavgayla bağırmayla masaya yumruk vurmayla değil, kararlılık, akıllılık ve diplomasi ile köklü sorunlara akılcı çözümler üretebilen,

YENİ NESİL BİR BARO istiyorlar.

 

Elbette, meslekte yaş almış üstadlarımızın bugüne kadar İstanbul Barosu’na ve mesleğimize olan katkılarını, deneyimlerini yok saymıyoruz. Zaten, ana amacımız genç avukatların taze fikirlerini ve dinamizmini üstadlarımızın tecrübesiyle birleştirmek. Ancak, şunu özellikle hatırlatmak isterim ki, Baro yönetimleri, bugüne kadar olduğu gibi, meslekte 25 -30 yılı doldurmuş meslektaşların emeklilik projesi olmamalıdır. Baro yönetimleri, Siyasi partilerin genel başkanlığına, il başkanlıklarına, milletvekilliğine geçilen bir aşamanın ilk basamağı olmamalıdır.

 

BARO YÖNETMEK ciddi iştir. Baro yönetimine ve başkanlığa aday olmak, Sadece bir meslek örgütünü kerhen yönetmek veya, sözde ve görünüşte Atatürkçü olmak becerisi değildir.

 

140 Yıllık köklü bir geçmişe ve şerefli bir maziye sahip İstanbul Barosu, “sadece bir baro” değildir şiarı ve bilinciyle hareket ediyoruz.

Baro Yönetimi,

Kimileri için: Sözde rejim bekçiliği veya son kalenin savunulması,

Kimileri için, Sadece, netice vermeyen direniş ve mücadele kurumu,

Kimisine göre, Hukuk ve adalet politikalarından izole, baro odası, servis ve ruhsat sicili işleten bir belediye hizmeti gibi görülse de,

Biz İstanbul Barosu’nu bu şekilde görmüyoruz.

 

Baro yönetimine aday olmak için: 

Avukatların yaşadığı sıkıntıları gözlemlemek, deneyimlemek için,

Aktif ve Fiilen avukatlık yapıyor olmak lazım,

Yeniliklere teknolojiye açık olmak lazım,

Değişime inanıyor olmak lazım,

Her sabah gözlerini adliyelerde hak savunmak için açıp, her gece o günün hukuk adına neler yapıldığının muhasebesini yapıyor olmak lazım.

Her gün yüzleştiğimiz hukuka aykırılıkların sebebini arıyor olmak lazım,

İyi gözlem yapmak ve bu gözlemleri iyi analiz ediyor olmak lazım.

 

Baro yönetmek için, Araştırma geliştirme, dinleme anlama, proje üretme ve hayata geçirme, baskı kurabilme, izleme – takip etme, lobicilik, akıllı muhalefet yapabilme becerisi ve çalışkanlık da gerekir.

 

İşte bütün bunları, ancak ve ancak sizin aranızdan birileri, sizinle aynı sorunları yaşayan, aynı kaygıları taşıyan birileri yapabilir. İşte bu yüzden ve tüm bu becerilere sahip olduğumuz için Avukat Hakları Grubu olarak İstanbul Barosu’nu yönetmeye adayız.

 

Peki neden aday olduk, neler yapmak istiyoruz?

Hedeflerimiz çok fazla.

Öncelikle,MESLEĞİN ONURU VE İTİBARINI YÜKSELTMEK için,

Avukatlara yepyeni ve sürdürülebilir iş alanlarını açabilmek, ekonomik anlamda rahat çalışabilmelerini sağlamak için,

Meslekte kaliteyi artırmak ve her aşamada avukatların mesleki gelişimini sürdürebilmesi için,

Teknolojinin nimetlerini en üst düzeyde kullanabilmesi için,

Meslektaşların evrensel hukuk ilkeleri ve evrensel hukuk kurumlarıyla entegre olmasını sağlamak için,

ADAY OLDUK.

 

Daha da önemlisi İstanbul Barosu’nu etkin bir Sivil Toplum Kuruluşu, aktif bir Meslek Örgütü, akıllı bir Muhalefet, dikkatli bir İzleme Örgütü, ısrarlı bir Baskı Grubu ve saygın bir Lobi Kurumu haline getirmek için,

ADAY OLDUK.

 

Kendimize sorduk, Neleri yapmak istemiyoruz, nelerden kaçınıyoruz diye.

Bazıları gibi,

Avukatlığı ve Mesleği geliştirecek hukuk politikaları geliştiremeyen,Bu konuda hiçbir planı projesi olmayan,

Sadece toplumsal duyarlılık kasan,

Kendince sorunu tespit ettiğini her fırsatta dile getiren, ancak buna rağmen hiçbir şey yapmayan yöneticilerden olmayacağız.

Sizlere süslü ağdalı sözler, duygu yüklü avukatlık şiirleri, epik cümleler satmayacağız.

Yine bazıları gibi, ‘aman baro elden gitmesin’ korkusu pompalamayacağız,

Sessizce oturup, aman koltuğumuzdan olmayalım demeyeceğiz,

Çağdaşlık, toplumculuk, ilkecilik deyip, ücretsiz cübbe vermek ve baronun ön kapısından girmek gibi çözüm önerileri üretenlerden olmayacağız.

 

Baro pulları ve topladıkları aidatlarla, yani milyonluk bütçelerle Baroları Yönetemeyen, kaynağını Avukatların sorunları ve mesleki gelişimi için harcamayan, yönetim ve bütçe konusunda şeffaf olamayan, hizmet ve mal alımlarını kime ihale ettiği belli olmayan, dahası Disiplin Kurullarında Avukatları sanık Gibi Yargılayan, eleştirdikleri Devlet ve Yargı Sistemine dönüşen köhne Baro Yönetimlerinden olmayacağız.

 

Laiklik, Çağdaşlık gibi Cumhuriyet değerleri ve en önemlisi Atatürk’ün ilkeleri bir bir zayıflatılırken, ne Cumhuriyeti, ne İstanbul Barosu’nu, ne de avukatlık mesleğini korumayı beceremeyenlerden olmayacağız.

 

Bizi sürekli suçlayacak meslektaşlarımız olacaktır, oyları bölüyorsunuz diye. Hayır oyları bölmüyoruz. Bugüne kadar baro yönetiminin hiçbir şey yapmadığına ve yapamayacağına haklı olarak inanan bu sebeple sandığa gelmeyen %35 oranındaki Meslektaşların oyları ile topluyoruz. Hayır, oyları bölmüyoruz,Tam aksine daha önce sandığa hiç gitmemiş yeni avukatların umutlarıyla, bize olan inançlarıyla oyları çarpıyoruz.

 

Kimler için Geliyoruz?  

Adliyede, İcra Müdürlüklerinde, Devlet Dairelerinde; bir başına işini yapmaya, Müvekkilinin hakkını korumaya çalışan her biri ayrı bir başarı hikayesinin kahramanı Avukatlar için,

 

Duruşmalarda talepleri dinlenmeyen, Savunma hakları yok sayılan, Hakimler Savcılar tarafından azarlanan, polislerce veya özel güvenliklerce yaka paça dışarı atılan, Devletin hatta Baronun yok saydığı sessiz çoğunluk Emekçi Avukatlar için,

 

Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra sudan çıkmış Balık gibi, yapayalnız, güvencesiz ve maddi gelirden yoksun Stajyer ve Genç Avukatlar için,

 

Erkek Meslektaşları ile eş, hatta birçok konuda daha nitelikli mesleki becerilere sahip olmasına rağmen gelir, kariyer anlamında geri planda bıraktırılan, adeta dalga geçercesine kotalar bahşedilen Kadın Avukatlar için,

 

Haciz arabalarında, adliyelerde sabahtan akşama koşturan, gece geç saatlere kadar çalıştırılan, emeği sömürülen, Bağlı Çalışan Avukatlar için,

 

Yüksek maaşlar aldığı için tuzu kuru, keyfi gıcır olmakla; Baro ve Avukatlığın sorunlarına ilgisiz kalmakla haksız yere suçlanan, buna karşın mesai sınırlaması olmaksızın yoğun iş yükü altında boğuşan Beyaz Yaka / Plaza Avukatları için,

 

Büyük umutlarla Kendi ofisini açıp, bir yandan Ofisini döndürmekle, bir yandan işlerinin takibini yapmakla meşgul, piyasanın kaderine terk edilemeyecek kadar değerli olan Bireysel Girişimci Avukatlar için,

 

Çalıştıkları Şirket ve Kurumlarda, Avukattan ziyade memur, personel gibi görülen, hakedişleri, vekalet ücretleri ve Mesleki Statüleri hiçe sayılan Kurum Avukatları için,

Geliyoruz.

 

KISACA, BİZ TÜM AVUKATLARIN HAKLARINI SAVUNMAK İÇİN GELİYORUZ.

 

SİZLERİ YAKINDAN TANIYORUZ. Adliyelerde, Ofislerinizde, İşinizde Gücünüzde mesleğinizi icra etmek, para kazanmak, onurlu ve dürüst birer yurttaş olmak için, her an ne kadar büyük zorluklarla boğuştuğunuzu; sadece Avukatlık ve Baro için değil daha da önemlisi Ülkemiz için Eşitlik, Özgürlük, Adalet, Cumhuriyet ve Demokrasi için de değişime, yeni, güçlü ve gür bir soluğa ne kadar ihtiyaç duyduğunuzu da bilecek kadar sizleri yakından TANIYORUZ.

 

SİZLER GİBİ ÖNCE AVUKAT HAKLARI DİYORUZ. Grubumuzun adı bile, tek başına ne yapmak istediğimizi özetliyor. Bizim için avukat ne kadar güçlü olursa, savunma da hukuk da o kadar güçlü olur. Hukuk güçlü olursa ülke de güçlü olur. Bu yüzden “önce ilke” değil, Önce Avukat Hakları diyoruz.

 

BARO SEÇİMLERİNDE İDDİALIYIZ.

2016 Baro Seçimlerinde köklü gruplara karşı yarışta, 1 hafta gibi bir sürede sınırlı sayıda meslektaşın sınırlı destekleri ve kısıtlı bir bütçe ile seçim kampanyası yürüterek %12’ye yakın oyu nasıl aldıysak, bu kez 2018’de çok daha organize, çok daha iddialı olarak Baro Seçimlerinde Zafere, Başarıya Ulaşacağımıza İnanıyoruz. Hazırız ve iddialıyız.

 

Sonuç olarak, Ben Avukat Gökhan Ahi. İstanbul Barosu Başkanlığı’na aday olduğumu bu canlı yayında tüm meslektaşlarıma, bizi izleyen basın mensuplarına ve yurttaşlara deklare ediyorum. Ben ve ekibim İSTANBUL BAROSU YÖNETİMİNE TALİBİZ. 

 

Kazanan Avukatlık olacak, kazanan İstanbul Barosu olacak.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir